UNFPA Türkiye tarafından organize edilen “HIV ile Yaşayan Mültecilerin ve Göçmenlerin Koruma ve Sağlık Hizmetlerine Erişimi” başlıklı webinarı 20 Ekim 2021’de saat 14:00’te gerçekleştirilecektir. Webinar, Pozitif Yaşam Derneği, Kırmızı Şemsiye Derneği ve UNFPA’in ortak yürüttüğü Kilit Mülteci Gruplar Projesi kapsamında düzenlenmektedir.
Webinar kapsamında uzmanlar eşliğinde kamu sağlığı perspektifinden HIV/AIDS, mültecilerin ve göçmenlerin koruma ve sağlık riskleri ve ihtiyaçları, başarılı vaka yönetimi uygulamaları ve dahası konuşulacaktır.
Webinara katılım formuna aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
https://docs.google.com/forms/d/e/1FAIpQLSd8Vl2mGjwiYsrYCVjyKatPjneeEzMLOwKhylj2hPH2FLP_EQ/viewform
Not: Webinar Türkçe ve İngilizce şekilde Zoom üzerinden simultane tercüme imkanıyla gerçekleştirilecektir.
Access to Protection and Health Services for Refugees and Migrants Living with HIV Webinar
We are pleased to invite you to our webinar that will be on 20 October at 14:00.
Within the scope of the Key Refugee Groups Project, we are organizing a webinar for service providers and organizations in Turkey in order to improve the access to services for refugees and migrants living with HIV.
We will be discussing HIV/AIDS from the public health perspective, protection risks and needs of refugees and migrants, successful case management practices and more. You can RSVP through this link and the webinar link will be shared with you later. https://forms.gle/PmYafGxQWhYexLoYA
Sağlık meslek birlikleri, meslek dernekleri ve sendikalar tarafından oluşturulan Sağlık Çalışanlarının Sağlığı Çalışma Grubu, 19-20 Ekim’de Sağlık Çalışanlarının Sağlığı Ulusal Kongresi’nin 7.’sini gerçekleştirdi. “HIV ile Yaşayan Bireylere Yaklaşım” ile ilgili sunumumuzla biz de kongredeydik.
Oturumda HIV Enfeksiyonunun psikososyal boyutu ve HIV ile yaşayanların sağlık hizmetlerine erişirken maruz kaldığı temel hak ihlalleri üzerinde duruldu.
“Sır Saklama Yükümlülüğü” ilkesinin meslek elemanları ile birlikte ayrıca irdelendiği oturumun sonunda özellikle evlilik öncesi ve işe giriş öncesi zorunlu tutulan HIV testleri, tanı sonrası danışmanlık ve kişisel sağlık verilerinin korunmasındaki hususlar tartışıldı.
Pozitif Yaşam olarak Malatya’da GÜNİDER‘in düzenlediği HIV/AIDS Kampı’na katıldık ve Güney Anadolu’da HIV takibi yapan Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanları ile bir araya geldik!
Güneydoğu Nöroloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği (GÜNİDER), Çukurova Enfeksiyon Dernekleri ile İnönü Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalının katkılarıyla 11-13 Ekim 2019 tarihleri arasında Malatya’da gerçekleştirilen hekimlere yönelik “Temel ve Sıradışı Olgu ve Konular ile HIV/AIDS Kampı”na Pozitif Yaşam Derneği de katıldı.
Alanında yetkin ve deneyimli uzmanların olgu sunumlarıyla zenginleştirilen oturumlarda tanı ve tedavi ile ilgili güncel bilgiler paylaşıldı. Bizler de Sosyal Hizmet Uzmanı’mız ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcı’mız ile beraber Pozitif Yaşam’ın faaliyetleri hakkında bilgi sunduk ve hekimlerle görüş alışverişinde bulunduk.
IAS 2019, Meksika
Pozitif Yaşam Derneği olarak bu sene Meksika’nın başkenti Mexico City’de Uluslararası AIDS Cemiyeti (IAS) tarafından düzenlenen ve 21-24 Temmuz 2019 tarihleri arasında gerçekleştirilen konferansa gönüllümüz Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğrencisi Ali İhsan Nergiz ile katılım gösterdik. Tüm dünyadan 6.000’i aşkın kişinin katıldığı, HIV/AIDS alanında yürütülen araştırma ve HIV üzerine son gelişmelerin paylaşıldığı konferansta yapılan konuşmaların özetini sizler için bir araya getirdik.
IAS 2019
1.GÜN (21 Temmuz 2019):
IAS 2019
Konferansın ilk gününde Antiretroviral tedavilerin en önemli parçalarından biri olan ‘Dolutegravir”in, doğacak çocuklar açısından risk teşkil edip etmediği önemli bir tartışma konusu olmaya devam etti.
Geçtiğimiz sene AIDS 2018 Konferansı’nda başlayan ve Pozitif Yaşam Derneği olarak yakından takip ettiğimiz tartışma, IAS 2019 Konferansı’nda da yer buldu. Son bir sene içerisinde hem ilaç firmaları hem de bağımsız araştırmacılar tarafından yapılan deneyler ve klinik araştırmalar, gebe kalmadan önce ‘Dolutegravir’ kullanmanın tedaviyi değiştirmeye sebep olacak kadar büyük bir risk oluşturmadığını gösteriyor.
Geçtiğimiz yıl Afrika’dan gelen vaka raporlarında bu etken maddenin, gebe kalan HIV ile yaşayan bireylerin çocuklarında bir sinir sistemi bozukluğu olan ‘Nöral Tüp Defekti”ne yol açtığına dair bulgular paylaşılmıştı. Bunun ardından bir çok ülke, üreme çağındaki HIV ile yaşayan kadınların Antiretroviral tedavilerinden bu etken maddenin çıkarılması yönünde adımlar atmıştı.
Bu oturumda araştırmacılar şu noktanın üzerinde durdu: Dolutegravir kullanımı oldukça düşük olmakla birlikte belirli bir risk taşısa da; mevcut avantajları, değiştirilmesini mantıklı kılmayacak ölçüde fazla. Bu sebeple üreme çağında bulunan ve çocuk sahibi olmak isteyen HIV ile yaşayan kadınların ve onlara hizmet sağlayan sağlık profesyonellerinin bu yönde bir endişe taşıması gerekmediği belirtildi.
IAS 2019
Konferansın ilk gününde üzerinde durulan önemli noktalardan biri de, hiçbir doğum kontrol yönteminin HIV edinimi riskini arttırmadığının kesinleşmiş olması. Gebelikten korunmak için kullanılan, enjekte edilebilir Progesteron Yöntemi başta olmak üzere, bu gibi bazı kontraseptif yöntemlerin kadınların HIV edinim riskini artırdığına dair çalışmalar, yıllardır önemli bir endişe ve belirsizlik konusu olmuştu.
Dünya Sağlık Örgütü öncülüğünde 3 yıldır yürütülen ECHO (Evidence for Contraceptive Options in HIV Outcomes) çalışması bu sene sonuçlandı. IAS 2019’un ilk gününde öğleden sonra gerçekleşen oturumda sunulan sonuçlar, kesin bir biçimde şunu gösteriyor: Hiçbir doğum kontrol yöntemi kişilerin HIV edinim riskini yükseltmiyor. Kadınlar hiçbir çekince taşımadan kendilerine en uygun yöntemi rahatlıkla seçebilirler.
2.GÜN (22 Temmuz 2019):
Konferansın 2.gününde sabah gerçekleşen ana oturumda temas öncesi profilaksi, gen düzenleme çalışmaları ve trans bireyler üzerine sunumlar yapıldı. Oturumda vurgulanan önemli noktalar şu şekilde oldu:
IAS 2019
Konferansın 2. gününde Antiretroviral tedavi üzerine yapılan son klinik deneylerin güncel sonuçlarının paylaşıldığı oturumun başlıkları ve içerikleri şu şekildeydi:
IAS 2019
IAS2019’da Türkiye’den de önemli bir çalışma yer aldı. Hacettepe Üniversitesi’nden Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji alanında Uz. Dr. A. Çağkan İnkaya, yaptığı sunumda HIV ile yaşayan bireylere Sarkopeni (kas kitlesinde ve gücünde azalma) tanısı koymak için yeni bir öngörü yöntemi sundu.
HIV ile yaşayan bireyler birçok kronik hastalık açısından belirgin bir risk taşımakla beraber, bu kişilerde sarkopeni görülme olasılığı HIV ile karşılaşmamış bireylere göre 5.2 kat daha fazla. Uzun süredir HIV ile yaşayan ancak geç tanı alan 40 yaş üzerindeki bireyler üzerinde gerçekleştirilen çalışmada, Uz. Dr. A. Çağkan İnkaya ve araştırma ekibi, sarkopeni tespiti için vücutta bulunan bir iskelet kasının kalınlığını ölçtüler. Araştırma sonuçları, ölçüm yönteminin sarkopeni tespiti açısından kayda değer bir öngörü metodu olduğunu gösterdi.
Araştırma sonuçlarını HIV/AIDS alanında çalışan uzman bilim insanlarına sunan Dr. İnkaya, HIV ile yaşayan bireylerin tedavisinde sadece virüs sayısı veya bağışıklık hücrelerine değil, uzun vadede karşılaşılma riski artan hastalıklara da önem verilmesi gerektiğini belirtti. Kendisine ve araştırma ekibine yapmış oldukları bu değerli çalışma için ayrıca teşekkür ediyoruz.
IAS 2019
3.GÜN (23 Temmuz 2019) :
HIV/AIDS alanında temel bilimler, klinik araştırmalar ve önleme çalışmalarına dair tartışmalarla geçen Uluslararası AIDS Cemiyeti Konferansı, üçüncü gününde önemli oturumlarla devam etti ve genel olarak şu konulara değinildi:
HIV yayılımını engellemek için temas öncesi profilaksiler, zarar azaltma uygulamaları ve kilit topluluklara erişim, konferansın 3. gününün öğle oturumunda önemli yer buldu.
Konferansın üçüncü gününde aynı zamanda Antiretroviral tedavide günlük haplara alternatif olacak yeni tedavi yöntemleri konuşuldu.
IAS2019’da gündemde olan konulardan bir diğeri de tedavide uzun etkili olan alternatiflerdi. 2019’da yayınlanan klinik çalışmaların sonuçları aylık enjeksiyonların kullanıma uygun olduğunu gösterdi. İngiliz HIV Birliği Başkanı Prof. Chloe Orkin yaptığı sunumda uzun etkili enjeksiyonlar, implantlar ve yakın gelecekte olabilecek nano teknolojilerden bahsetti.
HIV ile yaşayan bireyler ile yapılan anket çalışmasında tedaviye dair en fazla dile getirilen üç beklentinin şu şekilde olduğu görüldü:
IAS 2019
4.GÜN (24 Temmuz 2019) :
HIV/AIDS konusunda en güncel çalışmaların paylaşıldığı, dünyanın en çok takip edilen konferansı olan IAS2019’un son gününde yine heyecan verici konuşmalar ve sunumlar yer aldı. Son günün ana oturumunda HIV ile yaşayan bireylerde görülebilen kronik hastalıklar, fon konusunda yaşanan problemler ve rezervuar çalışmaları ön plana çıktı.
IAS 2019
Antiretroviral tedaviye dair yeni çalışmalar konferansın neredeyse her gününde olduğu gibi, son gününde de konuşmalar arasında yer buldu. Yeni tedavi çalışmalarından gelen olumlu sonuçlar farklı bireyler için farklı tedavi seçeneklerinin sunulması açısından önem taşıyor.
Yapılan oturumlarda üzerinde çalışılmaya devam edilen tedavi yöntemlerine dair vurgulanan mesajlar şu şekildeydi:
Yapmış olduğumuz sosyal medya paylaşımlarıyla da her gününü özetleyerek takipçilerimize ulaştırmaya çalıştığımız IAS2019, 4. gününde kapanış oturumu ile son buldu. Konferans raportörlerinin sunumlarına yer verilen kapanış oturumunda, bilim insanları şu konuların altını çizdi:
Çok sayıda oturum, söyleşi, konuşma ve heyecan verici sunumların yer aldığı IAS2019, dolu dolu geçen 4 günün ardından kapanışını yaptı.
Pozitif Yaşam Derneği adına, konferansa katılımımız için bizlere destek olan Gilead’a ve konferansa katılım göstererek bizimle güncellemeleri paylaşan gönüllümüz Ali İhsan Nergiz’e teşekkürlerimizi sunarız.
Gelecek sene Berlin’de, IAS2020 Konferansı’nda olacak ve yine sizlerle gelişmeleri paylaşmaya devam edeceğiz!
IAS 2019
Geri Dön