Pozitif  Yaşam Derneği’nin Kuruluş Amacı ve Kimliği


     
Pozitif Yaşam  Derneği,  HIV/AIDS ile yaşayan kişiler arasında bir iletişim ağı kurarak tedaviye erişimlerini
        kolaylaştırmak, yaşam kalitelerini  artırıcı bilgilendirme  çalışmaları yapmak, kendilerinin ve  yakınlarının fiziksel,

        ruhsal ve sosyal açıdan  güçlenmelerini sağlamak, yaşadıkları hak mahrumiyetlerinde savunuculuk görevlerini
       yerine getirmek,

        HIV/AIDS konusunda tüm toplumu bilinçlendirerek gereken önleme, savaşım çalışmalarını yapmak amacıyla
        kurulmuştur.


    
 Dernek, sadece HIV+ kişilerden değil, O’nların akraba ve yakınlarından, doktorlardan, öğretim üyelerinden,
        aktivistlerden, kısaca toplumun her kesimini temsil eden, konuya duyarlı kişilerden oluşmaktadır.

 





 


 


PYD İzmir faaliyete geçme hazırlıkları öncesinde, İzmir'de HIV’le yaşayan gönüllüler olarak akran danışmanlığı, vaka yönetimi, hastanelerin düzenlediği sempozyumlar ve okullardan gelen talepler doğrultusunda öğrencilerin HIV hakkında bilgilenme ve bilinçlendirilmesine yönelik çalışmalarımıza başlamış bulunmaktayız. Bu kapsamda çeşitli organizasyonlara eşlik ediyoruz...

 

Karşıyaka Anadolu Meslek Lisesi ve Sıdıka Radop Lisesi’nden gelen taleplere karşılık vererek; “ERGENLİK DÖNEMİNDE CİNSEL YASAM VE HIV” konulu sunumlar yaptık...
 

21 Ocak 2009 tarihinde Sıdıka Radop Lisesi'nde 50 kişilik bir öğrenci grubuna; Ege Üniversitesi Tip Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim görevlisi Prof Dr. Deniz GÖKENGiN’in yaptığı sunuma Işıl MONKUL, Cem(rasputin) ve Ece ÜNAL, HIV’le yasayan bireyler olarak, HIV'le tanışma sürecimiz ve sonrası, yaşadığımız hak ihlalleri, dışlanma, sosyal yaşamımızı etkileyen ve paylaştığımız çevreyle ilgili aldığımız tepkiler, iş yaşamımızla ilgili tedirginliklerimiz, ailelerimizle paylaşma aşaması, yaşadığımız psikolojik gel-gitler ve bunlarla basa çıkabilme çabalarımız konusunda sunumlar yaptık. Hepimizin ayni, fakat kişilere özel farklı yasam hikâyelerini dinleyenlere sunarak; HIV bulaş yolları ve bunlardan korunmak konusunda örnekler verdik. Toplumun her bireyinin; riskli temasla HIV ile tanışma riskiyle karşı karşıya olabileceği konusundaki bilgilerimizi aktardık.

Ergenlik döneminde cinsel hayatla tanışma aşamasında, bilgi eksiklikleriyle birlikte, henüz olgunlaşma aşamasındaki kişilik ve tecrübesizliklere ek olarak, çevresel faktörlerden kaynaklanan; yanlış yola eğilimlerin, insanların HIV ve diğer cinsel yolla bulasan hastalıklara maruz kalabilme riskini arttırabileceği konusuna değindik... Söz konusu olan gençler olduğu için, interneti yoğunlukla kullanan gençlerin, farklı tanışma yollarını kullanma eğilimlerine girebildikleri, kendilerini ve cinselliği tanıma aşamasında cinsel yolla bulasan hastalıklarla da tanışabilme ihtimalleri konusunda kendilerini sorgulamalarını sağlamaya çalıştık.
 

14 Ocak 2009 tarihinde Denizli Pamukkale Üniversitesi'nin her yıl düzenlediği HIV/AIDS konulu sempozyumuna Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim görevlisi Prof Dr. Deniz GÖKENGiN’in de konuşmacı olarak katıldığı sunumda Işıl MONKUL Doktor-hasta ilişkileri konusunda sunum yaptı. 8 yıldır HIV'le yasayan Cem(rasputin) hastanelerin diğer kliniklerinde gördüğümüz tedavilerde, konsültasyonlarda veya cerrahi müdahale gerektiren durumlarda HIV la yasayan bireyler olarak yaşadığımız ayrımcılık ve tedavi hakkından mahrum bırakılabildiği, diğer kliniklerdeki hekimlerin bu konuda bilinçlendirilmesi ve gereken önlemleri almaları konusunda çalışmalar yapılabileceği konusuna değindi.

10 Ocak 2009’da Karşıyaka Anadolu Meslek Lisesi'nde Ece UNAL HIV'le yasayan bir anne olarak; HIV’le tanışmasını, sonrası ve çocuğuyla paylaşma süreci üstünde durdu. Ayrıca; kişisel gelişimin ve cinsel yaşamlarının henüz oturma aşamasında olan gençlerin bu dönemi bilgilenerek ve acele etmeden yaşamaları konusuna değindi...



 

Anneden Bebeğe HIV Geçişini Önlemede 4 Haftalık Terapi Artık Yeterli  / Kaynak: www.thebody.com

Washington’da yapılan 2008 ICAAC/IDSA (Interscience Conference on Antimicrobial Agents and Chemotherapy / Infectious Diseases Society of America) Konferansı’nda İrlanda’dan poster sunumu ile konferansa katılan bir araştırma sonucunda anneden bebeğe HIV geçişi ile ilgili olarak normalde doğum sonrası 6 hafta süren profilaktif tedavinin 4 haftaya düşürülebileceği açıklandı. Araştırmacılar verilerin retrospektif olarak gözden geçirilmesine neden olarak Amerikan tedavi algoritmalarında 6 haftalık profilaktif tedavi konusunda kesin kanıt olmamasını gösterdiler.

İrlanda Anneden Bebeğe Geçişi Önleme Programı Ocak 1999-Aralık 2007 döneminde 868 kadının hamileliğini gözlemledi. Bebeğin enfekte olma riskine bağlı olarak HIV ile karşılaşan bebeklere iki türlü değişik tedavi uygulandı: monoterapi olarak bilinen Retrovir (zidovudine, AZT) veya Retrovir + Viramune (nevirapin) + Epivir (lamivudine, 3TC) üçlü kombinasyonu Annenin tedaviye devam etmemesi,  kontrolsüz viral yük, doğum sırasında meydana gelen  kanamaya maruz kalma ve terapinin kısa  sürmesi (< 4 HAFTA) gibi etkenler bulaş riskleri olarak değerlendirildi. Yazının Devamı için tıklayınız



 

Pozitif Negatif Yaklaşımlar 2009 Defteri satışta!


Sanat dünyasından 65 ünlünün katılımı ve desteğiyle gerçekleşen proje sonucunda çekilen fotoğraf ve ünlülerin yorumları, Kenan Bahadır Derre’nin sanat yönetmenliğinde özel bir defterde toplandı. 20 TL’den satışa sunulacak defterlerden elde edilecek gelir, Pozitif Yaşam Derneği’ne bağışlanarak, derneğin HIV/AIDS’e karşı bilinçlendirme çalışmaları için kullanılacak.

 
Biliyoruz ki HIV değil Ayrımcılık öldürüyor...


Evet ayrımcılık, dışlama, yabancılaştırma, ötekileştirme ve yalnızlaştırma oyununa kanmayalım. Çünkü bu oyun eğlendirmiyor, öldürüyor. HIV/AIDS gerek dünyada gerekse Türkiye'de bilinçsizlik ve önyargılardan dolayı hep negatif yaklaşılan bir durumla karşı karşıyadır. HIV pozitifler en temel insan haklarından olan kişisel bilgilerin gizliliği, sağlık, eğitim ve çalışma hakkı gibi haklardan yararlanmakta pek çok zorluk hatta imkansızlıkla karşılaşmaktadır. Bu dışlanma ve ayrımcılığın sonucu olarak tedavilerini sürdüremeyen, sosyal çevrelerinden dışlanan, işlerinden atılan HIV pozitiflerin sayısı her geçen gün artmaktadır. Sosyal güvenceden yoksun olan pek çok HIV pozitif ise tedaviye erişememektedir. Mevcut ilaçlarla HIV pozitiflerin fiziksel olarak kaliteli bir ömür sürmesi mümkünken, HIV pozitifler toplumdaki önyargılar sebebiyle ruhsal açıdan sağlıklı olmakta güçlük çekmekte ve hatta kendisine uygulanan bu negatif tutum ve davranışlar sebebiyle tedavilerini devam ettirememekte ve yaşamlarını kaybetme noktasına gelebilmektedirler.

Hayata Pozitif Bakalım...

 

Pozitif Negatif Yaklaşımlar 2009 Defteri derneğimiz de 100 tane bulunmaktadır. 20 Türk Lirası karşılığın da dernekten de alabilirsiniz.

 

 Pozitif Yaşam Derneği



 

19 Ocak tarihinde Yön Radyo’da "Merhaba Acil" Programının“Pozitif Yaşamak” başlıklı bölümünün üçüncüsünü gerçekleştirdik !
 

19 Ocak 2009 Pazartesi akşamı saat 20.00’de 10 yıldır aralıksız yayan yapan sağlık programı Merhaba Acilde Pozitif Yaşamakbaşlıklı programımızın bu ayki konusu HIV/AIDS ve İnsan Hakları idi.

Program koordinatörü Didem Ünsür’ün bu ayki konukları; Pozitif Yaşam Derneği Hukuk Danışmanı Avukat Habibe Kayar ve  Pozitif Yaşam Derneği Hukuk Poliklinikleri Projesi Koordinatörü Erdem İlgi Akter’di. Program boyunca HIV’e bağlı yaşanan hak ihlalleri konuşuldu ve tartışıldı, neden HIV’le yaşayan kişiler için Hukuk Danışmanlığı ve Hukuk Poliklinikleri Projesine ihtiyaç duyulduğu konuşuldu.Programda özel olarak HIV'e bağlı olarak yaşanan ihlâllerin neler olduğuna  yer verdik;

657’ye bağlı olarak çalışan devlet memurlarının maruz kaldığı gizlilik ihlali sebebiyle tedaviye devam edememeleri, medyada yaşanan  gizlilik ihlalleri ve bu konuda benimsenen mevcut kışkırtıcı dilin HIV’le yaşayan kişiler ve toplum bilinci üzerine olumsuz etkileri, ve PYD’nin iki yıldır yayımladığı hak ihlâlleri raporu üzerinde ayrıca durduk.

Hukuk Poliklinikleri Projemizi ve mevcut faaliyetlerini tanıtırken, HIV Pozitif kişilere Merkezin danışmanlık faaliyetlerine gelmeleri için bir çağrıyı da yine bu Programdan yaptık.

Programda ayrıca “Sarı Gelin” türküsüyle Hrant’a bir selam da biz yolladık. Selam olsun.



 

EVLENME MUAYENELERİ VE ETİK SORUNLAR

Hazırlayan: Dr. Muhtar Çokar, Dr. Doğan Güneş Tomruk, Dr. Gürkan Sert


Giriş

Ülkemizde yılda yaklaşık 450.000 evlilik gerçekleşmektedir. Diğer bir deyişle, evlilik öncesi dönemde yaklaşık 900.000 kişi, “evlilik raporu” almak amacıyla, sağlık kuruluşlarına başvurmaktadır. Evlilik öncesi muayeneler kişiler için bir yandan zorunlu yasal bir işlem olarak görülürken diğer yandan sağlık açısından uygun bir danışmanlık fırsatı olarak düşünülmektedir. Yine de, günümüzde evlilik öncesi muayeneleri/ rapor verilmesi sürecinde çok farklı yaklaşımlar ve sonuçta farklı uygulamalar yapılmaktadır.

 

Evlilik muayenelerinin, 2001 yılında yayımlanan yeni Medeni Kanun ve sonrasındaki bir dizi düzenleme ile getirilen yeni yasal zeminde yapılması konusunda hekimlere yol gösterici olması amacıyla bir dizi çalışma yürütülmektedir. 2002 tarihli Sağlık Bakanlığı yazısında söz edilen evlilik muayeneleri konusunda sağlık personeline yol gösterecek Rehber hazırlığı başlatılmış; ancak çalışmalar henüz tamamlanmamıştır. İstanbul Tabip Odası Pratisyen Hekim Komisyonu’nun 2002 tarihli Atölye Çalışması da Rehber oluşturma çabalarına bir örnektir. (1)  Devamı için tıklayınız


1- Yuvarlak Masa Toplantısı: Evlilik Raporları. STED 2002; 11 (6): 210-214.



 

           

STGM ile söyleştik!  STGM'nin düzenli olarak çıkardığı "Siviliz" dergisinin
geçtiğimiz ay ki  "Sivil Aktivistler" konuğu Arzu Kaykı oldu.
 

1 Aralık AIDS'le Mücadele Günü ilk olarak 1988'de Dünya Sağlık Örgütü tarafından organize edildi, ancak Birleşmiş Milletler HIV/AIDS programı tarafından her yıl bu tarihte belli bir tema etrafında çeşitli etkinlikler yapılıyor. Türkiye'de yapılan yeni bir araştırmaya göre, toplumun yüzde 56'sı HIV'i, yüzde 53'ü HIV/AIDS'ten nasıl korunacağını ve yine yüzde 79'u HIV'in bir testle tespit edilebildiğini bilmiyor.
 
İşte böyle karamsar bir tablo içinde Türkiye'de HIV/AIDS'le yaşayanlarla dayanışmak üzere kurulmuş tek bir dernek var: Pozitif Yaşam Derneği (PYD). Arzu Kaykı, PYD'de hem profesyonel hem gönüllü olarak emek vermiş bir aktivist. Proje koordinatörü olarak başladığı dernekte ekip kurup projeleri hayata geçirmekten, merkeze talep sağlama, görsel malzeme oluşturmaya, Türkiye'de HIV/AIDS ile ilgili dili/terminolojiyi değiştirmekten, HIV pozitiflere yönelik ilk başucu kitabını oluşturma, basma ve HIV pozitiflere ulaştırmaya kadar hemen her düzeyde çalışma yürüten Kaykı, destek merkezinin devamlılığını sağlamak için de çok çaba sarf etti.

Arzu Kaykı'nın yoğun olarak üzerinde çalıştığı konulardan biri de, HIV+'lerin medyada ayrımcı bir biçimde yer almalarına engel olmak üzere ayrımcılık karşıtı haber ve röportajlar sağlamak oldu.

HIV pozitif kişilerin gönüllü/aktivist olması ve derneğin kapasitesinin artması için eğitim vb. çalışmalar da yapan Kaykı, ayrımcılık karşıtı kampanyalar yürüttü, tıp fakültelerinde farkındalık arttırıcı projeler yaptı, hak ihlalleri raporları yazdı. Meksika'daki Uluslarası AIDS Konferansı'nda Türkiye'yi temsil etmenin yanı sıra İngiltere'de faaliyet gösteren HIVTRI'ın Türkiye ayağını oluşturdu.  Yazının Devamı için tıklayınız



 

 

Pozitif Yaşam Derneği’yle Tanışmak ~

 


 
“Bir Sivil Toplum Kuruluşu Ziyareti Ödevi Hikâyesi”

 

3 yıldır İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde Bil201 – Sosyal Sorumluluk Projeleri isimli seçmeli dersi veren bir ekibin parçasıyım. Dersin temel amaçları arasında, sivil toplum, sivil toplum kuruluşlarında gönüllülük gibi kavramlar üzerine düşünmek; demokrasi, katılım, beraber yaşam gibi konular üzerine tartışmak; insan haklarına dayalı bir yaşam kültürü üzerine beraberce düşünmek ve tüm bu sürecin sonunda dersi alan öğrencilerin bir sonraki dönemde uygulamak üzere küçük çaplı bir sosyal sorumluluk projesini tasarlamalarını var. Bizim dersin geleni gideni bolca.
Ders konuşmak değil, susmak neredeyse yasak. Bir de dönem sonunda not almaca var ki, notun bir bölümünde öğrencilerin kendi kendilerini notlandırdıkları ve ekip arkadaşlarını değerlendirdikleri bir aşama var; şaşkınlık ve neşe dolu geçiyor. Bu yıl bir de gruplar halinde sivil toplum kuruluşlarına ziyaret vardı programda. İşte sizlerle paylaşmak istediğim bu ders. Ve en çok da Pozitif Yaşam Derneği’ne yapılan ziyaretin, öncesi ve sonrası.

Ziyaret sırasında olanlar içinse yazının en sonunda ziyareti gerçekleştiren öğrencilerin kendi kalemlerinden çıkanlara bakabilirsiniz.  Yazının Devamı için tıklayınız


 

     Anadolu ve Hukuk Poliklinikleri
   Projelerimizde Hareketlenme Var !


Eylül ayında resmi olarak başlayan Anadolu ve Hukuk Poliklinikleri Projelerimiz faaliyetlerine hızla başladı.

Projeleri ha oturttuk, ha oturtacağız derken faaliyetlerimize başladık. Neler mi yaptık ? Zaten yapmakta olduğumuz hastane ziyaretlerimize hız kazandırdık. İstanbul, Antalya, İzmir ve Kocaeli’nde HIV + kişilere tanı ve tedavi hizmeti sunan doktorlar ve Gönüllü Danışmanlık ve Test (GDT) Merkezleri ile irtibata geçtik. İstanbul, Antalya ve Kocaeli’nde ziyaretlere başladık. PYDM’ye HIV + kişilerin yönlendirilmesinde desteklerini istedik; kimileriyle ilk defa görüştük, Merkezimizi tanıttık; kimilerine düzenli ziyaretlerimiz kapsamında hal hatır sorduk; sorunlarını dinledik; nasıl daha iyiyi yapabilirizi konuştuk; bilgilendirici materyallerimizi dağıttık. Bu ziyaretlerin sonucu olarak 15 Eylül tarihinden bu yana 17 yeni tanı PYD ailesine katıldı; 12 HIV + kişiye Hukuk Danışmanlığı verildi.  Bu esnada illerdeki avukatlarımızı belirlemek için görüşmeler yaptık ve Trabzon ili dışında PYD ailesine katılan birbirinden değerli yeni gönüllü avukatlarımız oldu. Hâlihazırda biri Kayseri’de, ikisi İstanbul’da olmak üzere hukuk yoluna taşınan üç tane vakamız var.  Yazının Devamı için tıklayınız



 

STGM "Hayalimiz bir test ve danışmanlık merkezi kurmak" diyen Dr. Huriye hanım'la röportaj yaptı..

Kaynak:
http://www.stgm.org.tr/siviliz/

Bu ayki temamız AİDS'le mücadele olunca Denizli sayfamızda AİDS İle Mücadele Derneği Denizli Şubesi'ni tanıtmamak olmazdı. Genel merkezi İzmir'de bulunan derneğin Denizli Şubesi 1993 yılında Denizli İnşaat Mühendisleri Odası, Diş Hekimleri Odası, Tabipler Odası, Veteriner Hekimleri Odası ve Eczacılar Odası başkanları tarafından kuruldu. Biz sorduk, yönetim kurulu üyesi Huriye Demirhan yanıtladı:


AIDS İle Mücadele Derneği hangi amaçla kuruldu?
Kamu yararına çalışan bir sivil toplum kuruluşu olan derneğimiz HIV/AIDS hastalığından korunma konusunda toplumu bilinçlendirmek amacıyla kuruldu. Son yıllarda HIV Pozitif kişilerin sosyal haklarının korunması konusunu da ön plana çıkarmaya gayret ediyoruz.

Neden Denizli'yi tercih ettiniz?
Denizli turizm ve sanayi kenti olduğu için, gerek iş gezileri gerekse turizm amaçlı yurt dışına gidiş gelişler sık oluyor. Ayrıca, Denizli komşu illerden ve doğu bloğu ülkelerinden göç alıyor. Genç bir nüfusa sahip, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de cinsel ilişki deneyim yaşı düştü. Tüm bunlar HIV/AIDS açısından önemli riskler oluşturuyor. 
Devamı için tıklayınız

 

Pozitif Yaşam Derneği’ne Bağışlarınız için Hesap Bilgilerimiz:

Garanti Bankası
Cumhuriyet caddesi Şubesi/İstanbul

Şube kodu :
772  Hesap no : 629 99 21 (TL hesabı)

Hesap adı  :
Pozitif Yaşam Derneği



 

Bize Ulaşın!

Pozitif Destek Hattı

HIV Pozitif ya da HIV Pozitif yakınıysanız eğer:

Tel    : 0 212 288 38 48
GSM  : 0 533 600 18 48
    Web :
www.pozitifyasam.org


 Pozitif Yaşam Destek Merkezi


     Tel    :  0 212 288 38 83
     Faks  :  0 212 288 38 84
     GSM  :  0 533 500 84 66

   E-posta göndermek isterseniz:

      [email protected]
      [email protected]


    Pozitif Yaşam Derneği'
nin tanıtım filmini izlemek isterseniz eğer
 
  tıklayınız

    http://www.youtube.com/watch?v=BZz0ovzAZ9I
 


 

Bültenimiz en iyi İnternet Explorer 5+ 1024 x 768 pixel ekran çözünürlüğü ile görüntülenmektedir. PYD